Перевод: со всех языков на турецкий

с турецкого на все языки

kuyruğu olan

См. также в других словарях:

  • kuyruklu — sf. 1) Kuyruğu olan 2) is., hlk. Akrep Sandığın üstündeki ikinci yatağı kucaklayıp kaldırdığı sırada bir kuyruklu, yatağın altından fırladı, sandığın gerisine doğru hızla kaçtı. N. Cumalı Birleşik Sözler kuyruklu kelebek kuyruklu kurbağa kuyruklu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sperma — is., fizy., İt. sperma 1) Meni 2) hay. b. Bir başı, bir gövdesi, hareket etmeye yarayan kuyruğu olan, yumurtadan çok küçük erkek eşeylik hücresi Birleşik Sözler sperma ana hücresi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ZÛ-ZENEB — Kuyruklu. Kuyruğu olan …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • AKVA' — Kuyruğu beyaz, gövdesi siyah olan dişi koyun …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • EHLEB — Kuyruğu kıllı olan at …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • EŞ'AL — Kuyruğu beyaz olan at …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • REFENN — Kuyruğu uzun olan at …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ŞA'LA' — Kuyruğu beyaz olan davar …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • kuyruk — is., ğu 1) Hayvanların çoğunda, gövdenin sonunda bulunan, omurganın uzantısı olan uzun ve esnek organ 2) Bu organa benzeyen uzantı Uçağın kuyruğu. Gelinliğin kuyruğu. 3) Kuşlarda gövdenin sonunda bulunan tüy demeti 4) Koyunun bazı türlerinde… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • rakun — is., hay. b., İng. racoon Kuzey Amerika da, ağaçlarda yaşayan, kafası tilkiye benzeyen, uzun kuyruğu alaca halkalı, boyu yaklaşık 90, kuyruğu 30 cm olan kürklü hayvan (Procyon lotor) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»